20 Aralık 2013 Cuma

"Bir İnsanın Umudunu Kırma.Belki sahip olduğu Tek Şey Odur..."

Mutsuz olabilirsiniz, üzgün olabilirsiniz ya da insanoğlunun bünyesinde barındırabileceği sonsuz duygudan bir ya da bir kaç tanesine sahip olabilirsiniz. Gel gelelim umut insanı hayata tek başına bağlayabilecek bir şeydir. Umutsuzluk ise insanı en yukarılardan alıp adeta okyanusun dibine yollayabilir. Ve umutsuzluk bilgisayar mühendisiyseniz, sahip olmamanız gereken temel özelliklerden bir tanesi. Neden mi?

Arkadaş çevresinde hep bir örnek veriyorum; "Facebook'u ben kursam, sizi zorla üye yapardım ve şimdiye kadar 40 kere kapanmıştı." .
Bu örneği aslında onları yermek amacıyla hiçbir zaman kullanmadım desem pek de doğru olmaz - içinde azıcık sitem barındırıyor kabul ediyorum- ancak hiçbir zaman da gerçek anlamından dışarı çıkmadım. Bu örnekte benim yaptığım facebook'un Zuckerberg'inkinden iyi ya da kötü olması pek fazla bir şey ifade etmiyor aslında. Sadece bir şeyi yapmak, üretmek kadar böyle bir sektör içerisinde bunu pazarlayabilme becerisi de üst düzeyde olmalı. Yani sen 1 milyara yakın kullanıcının, her gün kullanacağı bir site yapmak isterken, 3 ay sonra çevrendekileri zorlayarak 20 kullanıcılı bir site elde edebilirsin ve o sayı hiç artmayadabilir. Yani yazacağınız bir program, yapılacak bir web sitesinin her zaman en az 3 ayağı olur. Görsellik , kullanıcı ve pazarlama. Bunların bir ya da ikisi aksarsa projenin başarısız olma ihtimali de bir o kadar artar. Nice güzel fikirler, güzel siteler, güzel sistemler yok olup gitti. Bir bilgisayar mühendisi iseniz veya sistem analiz dersi aldıysanız bilirsiniz ki, başlanan projelerde hayata geçme ve bu sektörde tutunma oranı sadece yüzde 30'dur. Size düşen ise hiç durmadan, bıkmadan, usanmadan, çuvaldızı kendinize batırarak daha iyi bir şekilde üretmek, görselliği güzelleştirmek ve pazarlamasını yapabilmektir.(Bkz. Yatmadan önce 100 F5 darbesi) En önemlisi de sizi hem hayatta tutacak hem de bu sektörde ilerlemenizi ve sistemin yamukluklarına direnmenizi sağlayacak umudunuzu hiçbir zaman kaybetmeyin.

Neyse gelgelelim "bu yazıyı neden yazıyorum?" kısmına... Merakla beklediğimiz ve heycanımızı burda defalarca belirttiğimiz IEEE ve  IBM 'in ortaklaşa düzenlediği Smarter Planet Challange proje yarışmasının sonuçları açıklandı.( https://saymat.com/2013-smarter-planet-challenge-:-student-projects-changing-the-world ) Aslında ilk önce 15 Aralık 2013'de açıklanmasını bekliyorduk sonuçların.( https://saymat.com/ibm-smarter-planet-yarisma-sonuclarinin-aciklanmasina-ne-kadar-kaldi ) Ayın 15'inde arayıp 193 proje içinde ilk 20'ye kaldığımızı bildirdiklerinde ve kesin sonucu 5 gün sonra açıklayacaklarını söylediklerinde heyecandan hiçbirimiz uyuyamadık sanıyorum. Bu gün de hiçbirimizin işi olmamasına rağmen ve kimse birbirine çaktırmadan aynı ortam içerisinde kalmak ve sonuçlar bize iletildiğinde birlikte olmak istediğimizden saat 2'den akşam 7 ye kadar vakit öldürmek için ne gerekiyorsa yaptık. Kaçıncı olduğumuzu bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey var ki ilk 5'e de giremedik. İyi bir tecrübe oldu bizim için. Velhasıl kelam hepimizin sesinde bir burukluk vardı maili görünce. Çünkü sonuçlar biz tam ayrıldığımızda açıklandı ve telefonda gelen ilk sesten anlamıştım dereceye giremediğimizi (Telefona mail geldiğini görmemle arkadaşın araması bir oldu ve mailden önce telefona cevap verdim). Kazansaydık ne olurdu, kazanmadık neler kaybettik pek bir tahminde bulunamayacağım tabii ki ancak tek bir şey biliyorum ki hepimizin kazanmaya olan inancı tamdı. Çünkü projenin güzel olması, insanlara kesinlikle yardım edecek nitelikte olması, üzerinde harcadığımız günler, yaşadığımız sinir, stres, harcadığımız zaman ve bu proje için yaptıklarımızı uçuca ekleyince başka bir sonuç beklemek hiçbirimizin aklından dahi geçemezdi ve geçmedi de. Gerçekten bilgisayar mühendisi olma yolunda son adımları çıkarken yaşadığım şeyin tek bir tarifi var benim açımdan :"Umutsuzluk". Daha önceki yazımda belirttiğim gibi, bu projeyi hayata geçirmek için IBM'in ya da herhangi bir kurumun/kuruluşun iznine ya da parasına ihtiyacımız yok. Ancak bende bu dakikadan sonra bu projeyi hayata geçirecek enerji de yok. Bu proje benim 4 yıllık üniversite hayatıma ve ondan sonra başlayacağım sıkıcı iş hayatına attığım ilk sağlam adımdı. Sıkıcı iş hayatına atıldığımda beni bir adım öne çıkaracağına inandığım umudumdu.

Son olarak burdan IBM ve IEEE yetkililerine çok sevdiğim ve sık sık anımsadığım bir söz ile sesleniyorum : "Bir insanın umudunu kırmayın. Belki de sahip olduğumuz tek şey odur"

NOT: Yarın günlerden kesin olarak rakı!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sabaha kadar açığız!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...